Hawai'nin gökkuşağı tanrıçası La'ieikawai, ikiz kızkardeşi La'ielohelohe ile birlikte Oahu'da doğmuş. Efsaneye göre, karısının kız çocuk doğurmasına sinirlenen babaları karısı erkek çocuk doğurana dek bütün kızlarını öldüreceğine yemin etmiş. Bu yüzden büyükanneleri onları yetişkin olana kadar saklamak zorunda kalmış.
La'ieikawai'nin güzelliği dillere destanmış. Yüzünü bir kez görebilmek için uzak köy ve adalardan kabile şefleri büyükannesinin onu gizli sığınağından çıkardığı zamanlar ziyarete gelirmiş. Gökkuşağna benzer bir giysisi varmış ve o nereye giderse gökkuşağı da onu takip edermiş.
Nihayet, La'ieikawai güneş prensi ile evlenmiş ve hep onu izleyen gökkuşağı aydaki yeni evine gidebilmesi için ona merdiven olmuş; zira, güneş onun için biraz fazla sıcakmış. Herşey mutlu mesut giderken dünyayı ziyaret eden prens onun kızkardeşine rastlamış ve abayı yakmış. Allem etmiş, kallem etmiş ve kızcağızın sevgisini kazanmış.
Kocasının yokluğundan kaygılanan La'ieikawai Kahakaekaea tapınağına gidip bilgi kasesinden acı gerçeği öğrenmiş. Sadakatsizliğini tanrılara şikayet etmiş ve prense dolaşan hayalet olma cezası verilmiş. Hawai'nin ilk hayaleti (lapu, haw.) böylece ortaya çıkmış.
Günümüzde bile La'ieikawai'ya ka wahine o ka liula, Alacakaranlığın, Sisin ve Serapların Hanımı diye tapılmaktadır. Oahu'da derinliği bilinmeyen ve okyanusa çıkan bir kuyu olduğuna inanılır. Waiapuka denilen kuyu, vakdi zamanında La'ieikaeai'nin saklanmış olduğu mağaraya giden gizli bir geçittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder