Kadim zamanlarda, suyla ilişkili tanrı ve tanrıçaların, Kuş ve Yılan Tanrıça, Suyun Kadınları gibi, temsili resimlerini görmekteyiz (Gimbutas, 1974). Neolitik dönemde, bitkisel sembolizmin hızla yayılmasıyla birlikte, tarımsal döngüler, mevsimlerin geçişiyle bağlantırılandıran, ölüm ve yeniden doğum
ebedi arketipini gösteren tanrı ve tanrıçaları keşfediyoruz.
 |
Bereket Tanrıçası ya da Şişman Kadın, Tarxien, Malta, M.Ö. 3500-2500 | |
Neolitik Malta'nın en ilgi çekici arkeolojik özelliği takımadaların çeşitli tapınak sahalarında bulunan çok sayıda kadın figürü ve heykelidir (Lagana, 2009). Bu tanrıça ve tanrılar için fazlaca yorum fikir ileri sürülmüşse de, kesin cevap günümüzde hala mevcut değil.
 |
Oturan Tanrıça, Hagar Qim, Malta, M.Ö. 3500-2500 | |
Tabii ki heykel sanatı dinsel anlayışı ifade etmek için kullanılmış ve Malta ve Gozo adalarından yaşayan çiftçiler için psikolojik anlamı olmuş. Bu yazıda, anaerkil bir geçmişimiz olduğu düşüncesinde olan arkeolog, tarihçi, mitolog ve feminist grupların bulunan simgeleri yorumlayışını ele alacağız ki çoğu tarin öncesi geçmişte bir
Ana Tanrıça dininin varolduğunu savunmakta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder